Yeni Üyelik Haber bülteni üyeliği
|
Oylama sonuçlarındaki tutarsızlığın nedenleri tartışmalıdır ancak seçim anketlerine katılan kimi insanlar bazı beyaz seçmenlerin toplumsal baskılar nedeniyle yeterince dürüst davranmadıklarını düşünmektedir. Bu seçmenler siyahi bir adaya karşı beyaz bir adayı desteklediklerinin anlaşılmasının onların ırk konusunda önyargılı olduklarının düşünülmesine yol açacağına dair bir korku beslerler. Seçim araştırmaları uzmanı ve Amerikan Düşünce Araştırmaları Kurumu eski başkanlarından Murray Edelman, Jackson'ın 1988 başkanlık seçimi kampanyasının ardından yaptığı araştırmalarda anketörün ırkının bu tutarsızlığın bir diğer etmeni olduğunu söylemiştir. Bu çalışma, beyaz seçmenlerin Jackson'a verdikleri desteğin siyahi anketörlerin düzenlediği seçim anketlerinde daha yüksek çıktığını göstermektedir. Bu görünge üzerine araştırmalar yapan Pew Araştırma Merkezi'nin eski başkanlarından Andrew Kohut, tutarsızlığın nedenini beyaz seçmenlerin yeterince dürüst olmamasından çok siyahi adaylara soğuk bakan beyaz seçmenlerin seçim anketlerine böyle bir düşüncesi olmayan seçmenlere göre daha az katılıyor oluşuna bağlamıştır. Irkın seçim sonuçlarındaki tutarsızlıkları açıklamaya yardımcı olduğu genelgeçer bir varsayı olsa da bu, seçim sonuçlarını belirleyen en büyük etmen değildir. The Polling Report yazarlarından Peter Brodnitz, Edelman'in 1988'de bulguladıklarının aksine anketörün ırkının anket sonuçlarına herhangi bir etkisinin olmadığını öne sürmüştür. Brodnitz, çoğu kararsız seçmenin muhafazakar düşüncelere doğru kaydığını ve bu durumun rakiplerine göre genellikle daha liberal olan siyahi adayların oylarının düşük çıkmasında etkili olabileceğini savunmuştur. Bradley etkisine karşı olan bir diğer kişi de ABC News seçim yönetmeni Gary Langer'dır. Langer bu olguyu "dayanak arayışında olan bir kuram" olarak nitelemiştir. Langer bu görüngenin son seçimlerde daha ender biçimde ortaya çıkmasının bu olgunun bir kuram olarak kabul görmesini güçleştirdiğini vurgulamaktadır. Bradley ve Deukmejian arasındaki 1982 çekişmesinde iki tarafın kampanyasında görevli kişiler ve seçim anketlerine katılanlar Bradley etkisinin bu seçimin sonuçlarını belirleyebilecek ölçüde biyük bir etmen olduğuna inanmamaktadırlar. Bradley'i açık ara önde gösteren araştırma şirketlerinden biri olan The Field Poll müdürü Mark DiCamillo, Bradley etkisini tümüyle yok saymamakta ancak seçimin ardından yapılan çalışmaların anket sonuçlarındaki tutarsızlığın başka etmenlere bağlı olabileceğini gösterdiğini söylemektedir. Seçim anketi sonuçlarının gerçek seçim sonuçlarıyla çelişmesine yol açan bu etmenler seçim öncesi yapılan son anketin ardından seçmen tercihlerinde yaşanan büyük bir dalgalanma ya da Cumhuriyetçilerin sandığa gitme oranındaki aşırı düşüklük olabilir. Cumhuriyetçi anketör V. Lance Tarrance, Jr., Bradley etkisinin kendisini bu seçimlerde gösterdiğini kesin bir dille geri çevirir ve DiCamillo tarafından saptanan eksik oy etmenini öne çıkarır. Tarrance, kendi şirketi tarafından düzenlenen seçim anketlerinde Bradley'in eskisi kadar açık farkla önde olmadığının görüldüğünü ve bu durumun iki adayın seçim günü eşit şansa sahip olduğunu düşündürdüğünü de sözlerine eklemiştir. Kimi haber kaynaklarının Field Poll'un elde ettiği çıkış anketi sonuçlarına dayanarak Bradley'i seçimin galibi olarak gösterdiğini kabul eden Tarrance, daha doğru sonuçlar veren çıkış anketlerini baz alan haber kaynaklarının da Deukmejian'ın zaferini duyurduğunu söylemektedir. Tarrance, Bradley etkisinin The Field Poll tarafından yanıltıcı seçim anketlerinin üstünü örtmek amacıyla ortaya atıldığını ve çoğu medya kuruluşunun bu savı baz alarak Bradley etkisi kuramının doğuşuna yardımcı olduklarını öne sürmektedir. Deukmejian'ın kampanya danışmanlarından Sal Russo, kampanya için çalışan Lawrence Research adlı kuruluşun seçimden önceki gece yaptığı anketin Deukmejian lehine sonuçlandığını vurgulamaktadır. Russo, The Field Poll'un yanıltıcı anket sonuçlarını bu kurumun anketleri seçimden çok önce bırakmış olmasına ve çıkış anketlerinde oy kullanmayan seçmen sayısını dikkate almamasına bağlamıştır. Bradley kampanyasının çalışanlarından Blair Levin, son seçim anketlerinin Deukmejian'ın kazanacağını öngördüğünü kabul etmiştir. Levin, önceki anketlerin kullanılmayan oy sayısı bakımından oldukça varsıl olduğuna da dikkat çekmektedir. Seçimin hemen ardından Bradley destekçilerinin "zafer" çığlıklarını duyan Levin, Bradley'in seçimi büyük olasılıkla kaybedeceğini anlamıştır. 2008 yılında Bradley etkisi üzerine araştırma yapan birçok siyaset uzmanı Harvard Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü üyelerinden Daniel J. Hopkins'in konuyla ilgili yaptığı araştırmanın sonuçlarını göz önüne aldılar. Bu çalışma Bradley etkisi kuramının geçerliliğini sorgulamakta ve erkek ve kadın adayların yarıştığı seçimlerde bu görüngeye koşut bir olgunun ortaya çıkıp çıkmadığını araştırmaktaydı. Hopkins 1989-2006 yılları arasında yapılan 133 seçimin gerçek sonuçlarını anket sonuçlarıyla karşılaştırdı ve anket sonuçlarındaki tutarsızlıkları açıklamaya yarayan etmenleri de göz önüne aldı. Çalışma sonuçları Bradley etkisinin gerçek bir görünge olduğunu ancak bunun seçim sonuçlarını belirleyen tek etmen olmadığını ve Bradley etkisinin 1996'dan sonra yapılan seçimlerde neredeyse hiç ortaya çıkmadığını göstermiştir. Çalışma, Bradley etkisinin günlük politik sorunlarda görülen ırkçı söylemlerle olan bağını da ortaya çıkarmıştır. Buna göre Bradley etkisi, suç ve refah gibi ırkçı söylemlere açık konuların Amerikan politikasındaki ağırlığını yitirmesine bağlı olarak etkisizleşmiştir. Çalışma, farklı cinsiyetteki adayların yarıştığı seçimlerin bu tür bir etkiye açık olmadığını ortaya koymuştur. Beklenenin aksine kadın Senato adayları anket sonuçlarında öngörülenden 1.2 puan yüksek oy almışlardır.
|
|
Copyright © 2005 Uzerine.com
uzerine.com Ana Sayfa |
Gizlilik Sözleşmesi |
Üye Girişi